Lucy Filmi Gerçek Olabilir mi?

Lucy Filmi Gerçek Olabilir mi?

Lucy filmi 2014’te dünya çapında izlenmiştir. Filmin yazar ve yönetmeni Luc Besson’dur. Fransız yapımı film ortaya çıktığı günden beri çok eleştirilmiştir. Eleştirilerin bu kadar odağında olma sebebi diğer filmlerden tamamen farklı bir konuya eğilmesidir. Zihin kontrolü ve davranışlar üzerine açık kapı bırakan bu filmin gerçeklik ile örtüşmesi çoğu eleştirmen için imkânsızgözükmektedir. Realistler filmi olumsuz şekilde eleştirir iken bilimkurgu meraklıları için oldukça dikkat çekici bir yapım olarak karşımıza çıkar. İzleyicinin gerçeklik algısına uymayan bu film, gelecek zamandaki yapay zekanın gelebileceği noktaya da göndermeler yapmaktadır.

Beynin kullanımı ve yönetimi üzerine ortaya çıkmış olan film, beynin davranışlara etkisini ortaya koymaktadır. Filmin ana teması şu an içinde bulunduğumuz gündelik hayatın bizi ne kadar temsil ettiğidir. “Biz şu an bu hayatta ne yapıyoruz?” sorusuna cevap aranmaktadır. İkinci insan olarak ortaya çıkan LUCY beyin kapasitesini tam anlamıyla kullanan insanı temsil etmektedir. Ortaya çıkarılmış karakter tek bir bakışı ile olayları çözümler. Bir sonraki adım konusunda diğer insanlardan daha önce haberdardır.

Beyninin tamamını kullanan kadın karakterin olacakları önceden kestirebilmesi, algılarının tamamen açık olması onu diğer insanlardan farklı kılan bir duruma getirir. Fakat bu süreç kontrol edilmesi gereken bir hal de almaktadır. Algısal olarak dünyadaki her şeye açık olan birey, ne yapacağını tam olarak bilemez. Dünyanın içerisinde kendisinin yerini sorgular ve algılarının tamamen açık olması onu her konuda daha duyarlı olmaya itmektedir. İnsan düşündüğü gibi davranan bir varlıktır. Bu kadar hızlı ve komplike düşünen bir bireyin davranışları da hızlı ve takip edilemez olacaktır.

Filmin ana temasına baktığımız zaman aslında beynin tamamen kullanılmasının çokta zararlı olduğu yargısına varabiliriz. Dünyayı gözünde küçülten ve kontrol edebilen bir bireyin, olaylara karşı tepkileri de büyük olmakla birlikte diğerleri ile arasındaki mesafeyi fazla hale getirecektir. Filmin sonlarına doğru Lucy’nin bir bilgisayar içerisinden cevap verebilecek kadar gelişmiş olması aslında o karakterin tamamen mekanik bir canlıya dönüştüğünün kanıtıdır. Kendisi tıpkı bir yazılım gibi diğer makinelerinde kodlamasını çözebilir, değiştirebilir. Aslında filmin sonunda izleyici kendisine yapay zekanın tehlikeli bir noktaya gelip gelmeme ihtimalini sorgularken bulur. Çünkü en sonunda LUCY insanlardan daha güçlü, daha zeki ve her şeyi kontrol edebilen bir varlık haline gelmiştir.

Bireylerin dünya üzerinde yeteri kadar kontrolü varmış gibi gözükse bile bazı şeylere insanın gücünün yetmeyeceğini bir film ile algılayabiliriz. Beynin birey üzerinde oldukça önemli etkisinin olduğunu ve aslında hisler dediğimiz etkenin bile beyin sürecinden geçerek davranışımıza etkide bulunduğunu inkâr edemeyiz. LUCY birçok açıdan eleştiriye açık, insanı sorgulamaya iten bir bilimkurgu filmidir. Başarılı olması ya da olmaması bireylerin şahsi fikrine kalmış olmakla birlikte merak uyandırmış olması tartışmaya kapalı bir filmdir.

Başarı Nedir?, Başarının Tanımı Nedir? ile ilgili olan makalemize buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Sizde önerilerinizi bizimle paylaşabilir, değerli yorumlarınızı makalemiz üzerinden iletebilirsiniz.

Aklınıza takılan diğer konular için ”Aklınıza Takılanlar” kategorimizi ziyaret edebilir, Bizleri sosyal medya aracığı ile takip edebilirsiniz. Aklınıza takılan cevabını aradığınız konuları iletişim kısmı veya sosyal medya üzerinden bizimle paylaşabilir. Yorumlarda da belirtebilirsiniz. Sizde anlatmak isterseniz iletişim kutumuz üzerinden bizlerle iletişime geçebilirsiniz. Sizden Gelenler kategorimizde sizlerde yer alabilirsiniz.